top of page

"Diyalogların Anı" İstanbul Modern Sanatlar Galerisi





Sanat Eleştirmeni Özkan Eroğlu "Diyalogların Anı" Adlı Resim Sergisine Dair Görüşleri.


Kemal’i, Sanat Kuramı ve Eleştiri Yüksek Lisans çalışması sırasında, hocası olduğumda tanıdım. O sıralarda genç, güleryüzlü biri olarak odama gelip gitti. Bir ara çalışma dosyasını vererek, kendisinin sanat çabalarını görmemi istedi. Yoğun tempom içinde gözlemeye çalıştım. Genç isimlere mesafeli yaklaştığımı, onların daha zamanlarını olduğunu bilerek, onlara övgüler yağdırmanın hatalı olabileceği düşüncesini hep savunarak meselenin üzerine gittiğimi camiya bilir. Kemal’i henüz bir markaj altına alacak türden yakından izlemediğimi, fakat Soyut Dışavurumcu bir çizgi üzerinde yürüdüğünü görüyorum. Bu yolun yeni bir yol olmadığını, fakat ekspresyon, hele soyut’a eğilimli bir ekspresyonun parmak izi misali her ressamda farklı diller şeklinde şekillediğini, eğer buna özgün bir yüklemede bulunabilirse, çalışmalarında yeni bir dili belki yaratabileceğini; kısaca uzun ince bir yol üzerinde yürüdüğünü her fırsatta kendisine söyledim. Genç bir ressam ya da heykeltıraş için de bir eleştirmenin yapması gereken bence bu.


Soyut’a eğilimli olmanın yanı sıra, bazı soyutlamalara girişerek, aralara imgeler attığı da bir gerçek. Aralara atılanların bir söylem zenginliğine neden olup olmadığına ya da soyutlama volümünü ne denli etkilediğine “zaman” karar verecek. Fakat Kemal’le ilgili tam bir gerçek var ki, o da isteğinin (kunstwollen) yoğun olması ve görüldüğü kadarıyla da gayretle çalışması. Tabii bu süreçte kendini çok beslemesi gerekiyor; sanatı yakından ilgilendiren her yönde. Samimi boya atraksiyonlarını kullanmayı seviyor, bunların rahatlık dereceleri üzerinden çeşitli varyasyonları kompozisyonları üzerinde görebiliyoruz. İşte bu varyasyonlardan gereken ayıklamaları yerinde ve zamanında yaparsa, doğru kapıyı aralamada gecikmeyecek; aksi takdirde zaman biraz daha aleyhinde işleyecek. Kendi bilinç halini, hallerini iyi gözetlemesi Kemal’in vazgeçemeyeceği önemli noktalardan biri olarak gözüküyor. Ne diyelim; bekleyip göreceğiz; umarım albeninin ve piyasanın koşullarına papuç bırakmaz; özgün bir yol açarak, sadece yolunda ilerler.


Habilitation in Philososphie der Kunst Priv.-Doz.Dr.Özkan Eroğlu


Art critic Özkan Eroglu's thoughts about the exhibition "Diyaloglarin Ani"



I met Kemal Kara as one of my graduate students in the “Art Theory and Criticism” MA program. He visited my room with always a smile on his face. This young man asked me to criticize his art works. Despite my busy schedule, I tried to keep an eye on him. People in art area know how cautiously I approach to youngsters as I believe that they have plenty of time ahead and it is not to their benefit to flatter them. Though I have not followed Kemal closely yet to evaluate his paintings, I see that he pursues on Abstract Expressionism.


I told him on every occasion that this is not a new approach, but as expressionism, especially an expressionism tended to be abstract appears in a different way as a finger print for each individual painter and if he could manage to put in an originality he could catch a unique style, it is a long and winding road. The best attitude of a critic against a young painter or a sculptor should be alike. 


Besides having tendency to “abstract” it is a fact that Kemal intercalates some images tending to “abstraction”. Time will show how these intercalated images will affect the abstraction level and the richness of the expression. The truth is that Kemal has the “will to art (kunstwollen)” and works hard for it. It is obvious that he has to continue to work hard and nourish himself with all kinds of things related to art.


Kemal likes to make actions by paint. We can see variations of these sincere and soothe movements on the compositions. If he can control these variations in the right place at the right time he will have the opportunity to open the right door; if not, time will work against him. It seems to me that the essential mission of Kemal should be observing and following his senses. I hope he never gets deterred by the promotions and the charm of the market and does it his way and goes on his own unique style. We will wait and see!


Habilitation in Philososphie der Kunst Priv.-Doz.Dr.Özkan Eroğlu










0 görüntüleme0 yorum
bottom of page